4 Ekim 2008 Cumartesi

Şeytana Açık Mektup Ey Şeytan!:)))

Şeytana Açık Mektup Ey Şeytan!

Sana bu mektubumu, kabirden yazıyorum;
Ve kendime ilk defa, bu kadar kızıyorum.
Nasıl oldu da beni, kendine inandırdın ?
Benim gibi çok zeki, bir insanı kandırdın !.
————————-
Bir zamanlar önüme, ne servetler sermiştin;
”Sana ölüm yok” diye, güvenceler vermiştin.
Hani sonsuza kadar, sürecekti saltanat ?
Hani bana her zaman, olacaktın kol kanat ?
Ey şeytan !. O yıllarda, ne çok severdim seni;
Sırtımı hep sıvazlar, hep şımartırdın beni.
İki duble atınca, hayale daldırırdın,
Ahlâki yasakları, ortadan kaldırırdın.
Akşamları çalarken, hüzzam faslı derinden,
Bana hep gülümserdin, şarap kadehlerinden.
———————————-
Bazen şuh bir kadının, bedenine girerdin;
En gözde, en pahalı, parfümleri sürerdin…
O cömert gerdanına, mücevherler takardın;
Sonra bir çift göz olur, ihtirasla bakardın.
Gönül antenlerimiz, mesajları alırdı,
Bundan sonrası artık, iç güdüye kalırdı…
Namustan dem vuranı, dosyalarda fişlerdin;
İrticâ kompleksini, beyinlere işlerdin.
———————————
Hep gırgıra alırdık, cehennemde yanmayı;
Hoşgörü denizinde, boğardık utanmayı…
Düşünen bir insanı, görünce irkilirdik;
Beyinleri sadece, bir sakatat bilirdik.
Ne güzeldi o günler, ne bulursak yiyorduk;
Hayvanlar gibi mutlu, yaşayıp gidiyorduk…
Biliyorum.. şu anda, hâlime gülüyorsun;
Artık beni hiçbir şey, kurtarmaz.. Biliyorsun.
———————————–
Biraz sonra gelecek, sorgu için melekler;
Yanımda ne bir kuruş, ne bir senet, ne çekler.
Kendi derdine düşmüş, mezarlık sakinleri.
Baktım.. Karmakarışık, meşrepleri, dinleri.
Kimisinin totemi, sallanıyor boynunda,
Kimisinin dövmesi, kalçasında, koynunda.
-------------------------
Buraya gelir gelmez, etrafımı sardılar;
Bilir misin ey şeytan ! Hepsi seni sordular.
Kimi genç, kimi yaşlı, kimi miskin bir dede;
Hepsi de benim gibi, olmuşlar şeytanzede…
Kimisini kumarla, düşürmüşsün ağına;
İncirleri dikmişsin, kırk yıllık ocağına.
Kimi, senin yüzünden, aldatmış kocasını,
Süslemişsin gözünde, o kayak hocasını…
————————————–
Kimisine en sinsi, tuzakları kurmuşsun;
Esrarla, eroinle, kokainle vurmuşsun.
Kimisinin girmişsin, vesveseyle kanına,
O da gidip kastetmiş, karısının canına…
Kimisini makamla, rütbeyle kandırmışsın;
Bir ilâh olduğuna, onu inandırmışsın.
Kimi hukuk cambazı, sola kaymış kantarı;
Hâlâ beyin sanıyor, başındaki mantarı…
———————————
Kur’ân diye bir kitap, duymuştum yaşıyorken;
Ciddiye almamıştım, peşinden koşuyorken.
Meğerse o kitapta, adın çok geçiyormuş,
”İnsana hüsran!” diye, şeytan and içiyormuş…
Eğer bir fırsat daha, verseydi Allah bana;
Hep seni anlatırdım, altı milyar insana.
Gerçi bütün insanlar, seni ismen tanıyor,
Ama gaflete bak ki; cismini yok sanıyor…
Ey şeytan ! Vakit geldi, ben artık gitmeliyim,
Sana yenik düşmüşüm.. Îtiraf etmeliyim …
Hiç korkma.. Bu insanlar, böyle gâfil oldukça;
Sana hep tapacaklar, cüzdanları doldukça…

Hiç yorum yok:

HOŞGELDİNİZ....

BİLMEZ Kİ SORSUN, SORMAZ Kİ BİLSİN...
SORSA BİLİRDİ, BİLSE SORARDI...